Hıristiyanlara yapılan eziyetlerin asıl sorumlusunun biz olduğumuz şeklindeki sözler henüz burada kulağıma gelmedi. Buna karşılık, burada yaşayan dürüst kişilerin bazıları tarafından şüphesiz, suçluların cezalandırılması ve böylece eziyetlerin son bulması için hiçbir şey yapmadığımız görüşü ileri sürülüyor.
Örneğin, Diyarbakır Valisi’nin kendi vilayetinde Hıristiyanlara yapılan korkunç eziyetlerden sorumlu olduğu herkes tarafından bilinmektedir, herkes eziyetlerden haberimiz olduğunu haklı olarak bilmektedir; buna rağmen böyle bir seri katilin neden hala cezasız kalmasına ve hala Valilik yapmasına izin verdiğimiz sorulmaktadır. Eziyetleri onaylamadığımızı açıklamamız tek başına, bizi küçük düşürmek isteyen ithamlarla mücadelemizde yeterli olmayacaktır.
Ancak Diyarbakır, Mardin, Siirt vb. şehirlerde belirli makamları işgal eden suçluların ödünsüz ve hem de derhal cezalandırılması için Babıali’yi zorlayabilirsek, ancak o zaman bize yönelik suçlamalar da son bulacaktır.
Değişik Alman gazetelerinde Türk makamların Hıristiyanlara yapılan eziyetleri yalanladıklarını okumaktayım ve Türk memurların işlediği suçlar ortadayken Babıali’nin düpedüz yalan beyanlarla bu suçları ortadan kaldıracağına inanması saflığına hayret etmekteyim.
Diyarbakır vilayetinde ispatlı biçimde resmi makamlarca başlatılan ve uygulanan türde zulümleri dünya bugüne kadar hiç yaşamadı !