Hüseyin Kasım Bey geçen aydan beri Havran ve güneyindeki Ermenilerin yaşadığı yerleri ziyaret etmektedir. En son Dera’da Ermenilere ekmek dağıtılmasını sağlamış, bir hastanesi bulunan bitlerden arındırma ve temizlenme hamamı kurdurmuştur. Burada temizlik ihtiyacı karşılanan Ermeniler, kendilerine bir iş bulabilecekleri değişik yerlere nakledilmiştir. Yaklaşık yediyüz dul ve yetim bir örgü fabrikasında çalışmaları için Hama’ya yollanmıştır.
Önceki gün Cemal Paşa’nın verdiği bir ziyafet sırasında Hüseyin Kasım Bey’e rastladım. Beni gördüğünde, benimle acilen konuşmak istediğini söyledi. Oldukça heyecanlı bir sesle, Ermeni Komisyonu başkanlığı görevini bırakmak istediğini, çünkü artık çalışamadığını anlattı. Aldığı önlemlerin yerine getirilmediğini, hatta resmi görevlilerin kendisinin aleyhine çalıştığını bildirdi. Programa uygun olarak Dera’dan Şam’a yolladığı Ermeniler oradaki görevliler tarafından geri yollanıyordu. Hükümet, Ermenilerin sorunlarını etkin biçimde çözebilmek için yeterli maddi destek sağlamıyordu. Umudunu tamamen yitirmişti ve artık hükümetin tehcir edilen Ermenilere yardım etme isteğinin ciddi olmadığına inanıyordu. Hatta, Ermenilerin sistematik olarak ortadan kaldırılmak istendiğinden endişe ediyordu. Halep’e ulaştırılan Ermenilerin, büyük bir ihtimalle Bedevilere yem olmaları için Musul ve Der es Zor yönüne doğru daha doğuya yollandığını işitmiş. Bu korkunç ihmal politikası Türkiye için bir utançtı ve barıştan sonra Türkiye’ye çok zarar verecekmiş, bütün dünya tarafından Ermenileri etkin bir şekilde desteklememekle suçlanacağı için Almanya’yı da zora sokacakmış. Ermenilerin en kısa sürede başka bir ülkeye - ona göre Güney Amerika’ya – gönderilmesi için Almanya devreye girmeliymiş. Türkiye’ye ve Ermenilere yardım etmenin en iyi yolu buymuş.
Ona İstanbul’daki etkin komite üyelerinin Ermeni düşmanı tavırlar içinde bulunduğunu, hatta Cemal Paşa’nın bile bunlarla baş edemediğini söyledim. Almanya’nın koşullar elverdiği ölçüde Ermenilere yardım etmek istediğini bildirerek, bütün olumsuzluklara rağmen yerine getirmek istediği şeyler adına görevini bırakmamasını rica ettim. Birkaç gün sonra Cemal Paşa Halep’ten döner dönmez onunla konuşacağını, eğer kendisine daha fazla yetki verilmez ve para kaynakları artırılmazsa görevini bırakacağını söyledi. Tahminine göre Halep ile Hicaz arasında 60.000 Ermeni bulunmaktadır. İsviçre yardım kuruluşu buradaki Ermenilere para yardımında bulunmak isterse, son derece güvendiğim Hüseyin Kasım Bey’e el altından para ulaştırılmasını öneririm. Sefalet büyük olduğundan en kısa sürede harekete geçilmesi gerekmektedir.
Hüseyin Kasım Bey benimle yaptığı konuşmanın çok mahrem kalmasını rica etmiştir.