Bölgenin yeniden işgal edilmesi çok kısa bir sürede gerçekleşti. 287 - 8961 sayılı telgrafa göre kısa bir süre içinde Erzurum’un da alınması beklenmekte. Erzurum alındıktan sonra hâlâ silahlı olan Ermenilere silahları bırakmaları ve cezalandırılmadan kendi ikamet ettikleri bölgelere dönmeleri için bir şans verilmeli. Böylece yeni ağır çatışmaların önüne geçilebileceği gibi, bu vilayetlerde yaşayan ahalinin değerli ve vazgeçilmez bir bölümünü oluşturan Ermenilerin yeniden Türkiye’nin meşru egemenliğini kabul etmeleri sağlanabilir. Ayrıca, bu vilayetlerdeki köylerin ıslahı ve ekonomik canlanmanın sağlanması için yapılması düşünülen parasal yardımlardan Hıristiyan ve Müslümanların eşit şekilde yararlanması sağlanmalıdır. Ülke içlerine sürgün edilen Ermeni ahalinin yeniden kendi evlerine dönmelerinin sağlanması da tavsiye edilebilir.
Bunlara ilaveten, Türk hükümetinin daha önce Ermeniler arasında faaliyet gösteren Alman misyoner kurumlarının, dini inançları ne olursa olsun insanlara yardım etmek üzere bölgeye temsilciler yollamasına izin vermesi de etkili çevreler arasında olumlu bir izlenim bırakacaktır.
Ermenilere yapılan muamele kadar Rumlara yapılan muamele de önemlidir. Bugün içinde bulunulan durum açısından Karadeniz bölgesinden sürgün edilen Rum ahalinin hâlâ sürgünde kalmasının bir nedeni yoktur. Bunların hemen yurtlarına dönmelerinin sağlanması mümkündür.
Ekselanslarından Başvezir, Hariciye Nazırı ve hatta Enver Paşa ile yapacakları görüşmelerde bu düşünceleri savunmalarını ve aldıkları tepkileri rapor etmelerini rica ederim.