8 Mart Sene 335 Târîhli İrâde-i Senîye-i Hazret-i Pâdişâhîye İktirân Eden Karârnâme ile Müteşekkil
DÎVÂN-I HARB-İ `ÖRFİ
Muhâkemâtı Zabıt Cerîdesi
Re'îs: Ferîk Nâzım Paşa
A`zâ: Mîrlivâ' Zekî Paşa, Mîrlivâ' Mustafâ Paşa, Mîrlivâ' `Alî Nâzım Paşa,
Mîralay Receb Ferdî Bey
Müdde`î-yi `Umûmî: Mu`âvinlerden Ferîdûn Bey
DÖRDÜNCÜ MUHÂKEME
Pencşembe: 12 Hazîrân 335
Vicâhen [yüzüne karşı] Muhâkemeleri İcrâ Edilen Maznûnların [sanıkların] Esâmîsi [isimleri]: Esbak [Eski] Şeyhü'l-islâm Mûsâ Kâzım Efendi, esbak Şeyhü'l-islâm Es`ad Efendi, esbak Posta ve Telgraf ve Telefon Nâzırı Hüseyin Hâşim Bey, esbak Â`yân Re'îsi Rif`at Bey
Gıyâben [mevcut olmaksızın] Muhâkemeleri İcrâ Edilen Maznûnların Esâmîsi: Sadr-ı esbak Tala`at Paşa, esbak Harbîye Nâzırı Enver Efendi, esbak Bahrîye Nâzırı Cemâl Efendi, esbak Ma`ârif Nâzırı Doktor Nâzım Bey, esbak Ticâret ve Zirâ`at Nâzırı Süleymân El-Bûstânî Efendi, esbak Posta ve Telgraf ve Telefon Nâzırı Oskan Efendi
--------------------
Birinci Celse
Dakîka Sâ`at
40 4
Re'îs - (Esbak Şeyhü'l-islâm Es`ad Efendi'ye hitâben) İsm-i `âlîniz [isminiz?], efendim? Efendi hazretleri, ism-i `âlîniz efendim?
Es`ad Efendi - Yakından şey edeyim.
Re'îs - Yakına teşrîf buyurunuz. İsm-i `âlîniz efendim?
Es`ad Efendi - Lebbeyk! [buyurunuz!]
Re'îs - İsm-i `âlîniz efendim?
Es`ad Efendi - Mehmed Es`ad.
Re'îs - Peder-i `âlînizin [babanızın] ismi?
Es`ad Efendi - Lebbeyk!
Re'îs - Peder-i `âlînizin ismi?
Es`ad Efendi - Hoca Nu`mân Efendi.
Re'îs - Sinn-i `âlîniz [Yaşınız]?
Es`ad Efendi - Sinnim; bizim velâdetimiz [doğumumuz], benim evvelden bildiğim 59 târîhinde <157Sl> idi. Sonra kayınpeder merhûm - biz kayınpeder merhûmun elinde doğduk, büyüdük - 63 yapdırmış. Hattâ kayıdlar o yolda tashîh edilmiş; ya`nî sene-yi şemsîye 1263; mebde'-i velâdet [doğum tarihim] budur. Siz ondan hesâb edin.
Re'îs - Maskat-ı re'siniz[Doğum yeriniz]?
Re'îs - (Mübâşire hitâben) Söylediklerimi efendi hazretlerine tekrâr ediniz. Nerelisiniz?
Es`ad Efendi - İstanbulluyum, burada doğdum.
Re'îs - İkâmetgâh-ı `âlîniz nerede?
Es`ad Efendi - Göztepe'de. Şimdiki oturduğum yer Göztepe'de.
Re'îs - Me'mûriyet-i hâliyeniz [şu anki memuriyetiniz]?
Es`ad Efendi - Me'mûriyetimiz yok. Meşîhat'da infisâl etdik [Şeyhülislâmlık‘tan ayrıldık]. Ma`zûliyet [azledilmiş olma] ma`âşı alıyoruz. <158Sa>
Re'îs - Karârnâme okunacak, istimâ` buyurunuz [dinleyiniz] (Kâtib Şefîk Bey karârnâmeyi okur)
KARÂRNÂME
Hükûmet içinde bir hükûmet vaz`iyeti iktisâb ederek [kazanarak] kuvve-yi vâsi`asına istinâden [geniş yetkilerine dayanarak] fecâyi`-i `azîme irtikâbâtında bulunan [büyük kötülükler işleyen] İttihâd ve Terakkî Cem`iyetinin Merkez-i `Umûmîsi a`zâsından oldukları iddi`âsıyla maznûn-ı `aleyhüm bulunan bâlâda [yukarıda] evsâf ve hüviyetleri mazbût [sıfatları ve kimlikleri belirtilen] Sadr-ı esbak Ahmed `İzzet ve esbak Nâfı`a Nâzırı Çürüksulu Mahmûd ve `Osmân Nizâmî Paşalar ile Şeyhü'l-islâm-ı esbak Es`ad Efendi hazretleri ve haklarında estâr edilen [yazılan] ihzâr müzekkirelerinin [çağrı pusulalarının] infâz olunamamasından [kendilerine ulaştırılamamasından] firârî oldukları anlaşılan Posta Nâzır-ı esbakı Oskan ve Zirâ`at Nâzır-ı esbakı Süleyman El-Bûstânî Efendiler ve Mâlîye Nâzır-ı esbakı Câvîd ve Merkez-i `Umûmî a`zâsından Ma`ârif Nâzır-ı esbakı Doktor Nâzım Beyler haklarında icrâ' ve ikmâl edilmiş olan işbu tahkîkât ve bâlâdaki iddi`ânâme tedkîk ve mütâla`a olundu.
İttihâd ve Terakkî Cem`iyetinin teşkîlâtı ve memleketin her tarafında istihdâm etdiği me'mûrîn-i müteselsilesiyle [zincir gibi birbirine bağlı memurlarıyla] kâh vezâ'if-i hükûmeti [hükümet görevlerini] hodbehod [başlarına buyruk] îfâ' ve kâh hâ'iz olduğu kuvve-yi `azîme [büyük güç] ile teşkîlât-ı hükûmete vâsi` mikyâsda [geniş ölçülerde] tazyîkât icrâ' ederek [baskılar yaparak] siyâset ve icrâ'ât-ı devleti [devlet işlerini] kendi ârzû ve âmâli [emelleri] mecrâsına sevk ve imâleye [meylettirmeye] mecbûr etmesi ve telkînât-ı hod-serânesini [başına buyruk öğretilerini] îfâ' etmemiş rü'esâ ve me'mûrîn-i devleti `azl ve tekâ`üde sevk etdirmesi ve pâyitahtdaki [İstanbul’daki] Merkez ve Meclis-i `Umûmîleri ile taşralardaki hey'ât-ı merkezîye [merkezi heyetler] ve murahhas-ı mes'ûlleriyle mecâlis [meclisler] ve me'mûrîn-i hükûmet-i mahallîye [yerel yönetim memurları] üzerinde bi't-tehdît [tehdit edip] ve bi'l-fi`il âmir ve nâzım vaz`iyetini iktisâb ederek [üzerlerinde amir yetkisi kazanarak] fecâyi`-i müte`addide irtikâb [birçok kötülükleri işleyen] ve âheng-i `umûmîyi [genel uyumu] ve `an`ânât-ı devleti [devlet geleneklerini] ihlâl etmek sûretiyle hükûmet içinde bir hükûmet şekil ve vaz`iyetini iktisâb etdiği ve bu sûretle kuvâ-yı resmîye-yi hükûmetin [resmî hükümet gücünün] fevkinde [üstünde] gayr-ı mes'ûl [sorumsuz] bir kuvvet hâlini alarak şekl-i mu`ayyen-i hükûmetin [hükümetin yönetim şeklinin] tebdîl [değişmesine] ve tagyîrine [bozulmasına] bâdî [sebep] olduğu 28 Mayıs 335 târîh ve bir nümerolu karârnâmede mufassalan bast ve temhîd edilmiş olmagla [etraflıca anlatılmış olmakla] tafsîlât-ı mezkûrenin [zikredilmiş tafsilatın] tekrârından sarf-ı nazar olunmuş [kaçınılmış] ve maznûn-ı `aleyhümden [adı geçen sanıkların] cerâ'im-i mezkûrenin [zikrolunan suçların] mürettib ve mürtekibi olmagla [yaptıran ve yapan olmakla] maznûn-ı `aleyh [sanık] bulunan ve cem`iyetin Meclis-i `Umûmîsi a`zâlığında bulunmuş oldukları meclis-i mezkûr [adı geçen meclis] Kâtib-i `Umûmîsinin ihbârından ve Hey'et-i Vükelâ’ya [bakanlar kuruluna] dâhil eşhâsın [şâhısların] meclis-i mezkûr a`zâ-yı tabî`îyesinden olacaklarına dâ'ir olan kongre karârından anlaşılub `aksi sâbit oluncaya kadar kabûlü zarûrî görülmüş olan Posta ve Telgraf Nâzır-ı esbakı Oskan ve Zirâ`at ve Ticâret Nâzır-ı esbakı Süleymân El-Bûstânî Efendiler ile cem`iyet-i mezkûre Meclis ve Merkez-ı `Umûmîlerinde bi'l-fi`il a`zâlık eden Ma`ârif Nâzır-ı esbakı Doktor Nâzım Beyin ve kezâ meclis-i mezkûrda bi'l-fi`il a`zâlık etdiğini kabûl ve i`tirâf eden Şeyhü'l-islâm-ı esbak Es`ad Efendinin mazbût ifâdesinden [zabıtlarındaki ifadesinden] anlaşıldığına göre Meclis-i `Umûmîye iki def`a celb olunması ve müzâkerâtın [oturumun] ise intihâbât [seçim] hâzırlıklarına münhasır [mahsus] kalub meclisin başkaca müzâkerât ve mukarrerâtından [karârlarından] haberdâr olmaması ve cem`iyete dâ'imâ mu`teriz [muhâlif] bir vaz`iyetde bulunmuş olmasından dolayı makâm-ı Meşîhatdan isti`fâya mecbûr tutulması hakkında esbâb-ı muhaffife [hafifletici sebepler] <158Sl> olarak nazar-ı i`tibâra [dikkate] alınmak şartıyla mazbût i`tirâfâtı vechile [zabıttaki itiraflar suretiyle] cem`iyet-i mezkûrenin [adı geçen cemiyetin] ânifü'l-beyân icrâ'ât ve ef`âl ve harekâtında [beyan olunan işleri ve fiilleri ve cemiyetin hareketlerinde] `âmil ve medhaldâr olanlarla [sebep ve parmağı olanlarla] ne dereceye kadar teşrîk-i mesâ`î etmiş olduğu ve Dîvân-ı Harb-ı `Örfîce takdîr olunmak üzere mezkûr bir nümerolu karârnâmede münderic esbâb ve delâ'ile tevfîkan [sebebler ile delillere uygun olarak] Kânûn-ı Cezâ'nın kırk beşinci mâddesi delâletiyle elli beşinci mâddesinin fıkra-yı ahîresi [ilk fıkrası] hükmüne tevfîkan [uygun olarak] lüzûm-u muhâkemelerine ve haklarında ahz ü girift müzekkireleri tastîrine [yakalama celplerinin yazılmasına] ve diğer maznûnîn-i `aleyhümden [sanıklardan] Ahmed `İzzet Paşa hazretlerinin meclis-i mezkûrede veyâ cem`iyetin başka bir hey'et ve meclisinde iştirâkı anlaşılamadığı gibi Harbîye Nezâretinde bulunduğu sırada Meclis-i `Umûmînin a`zâ-yı tabî`îyesinden olması muktezî ise de o sırada müşâr-ileyhin [adı geçen kişinin] Baş kumandanlık vekâletiyle Babaeski'de ordunun başında bulunub Edirne'nin istihlâsı [kurtarılması] muhârebâtıyla meşgûl bulunması ve bi'l-âhare de Harbîye Nezâretinden isti`fâya da`vet ve bu husûsda tehdît ve tahvîf edilmiş [korkutulmuş] olması cem`iyet-i mezkûrenin âmâl-i husûsîyesine [özel emellerine] hidmet etmeyecek ve belki icrâ'âtına fi`ilen mâni` olabilecek bir mevki`de görülmüş olduğuna delâlet etmesi ve kezâ maznûn-ı `aleyhümden `Osmân Nizâmî Paşa hazretleri hakkında dahi Müdde`î-yi `Umûmîliğin [savcılığın] tefrîk-i da`vâya [davanın ayrılmasına] dâ'ir olan taleb-i vâki`nin [gerçekleşen talebin] tervîcine lüzûm görülemediğinden [kayda değer bulmadığından] reddine ve müşâr-ileyhin esâsen İttihâd ve Terakkî fırka ve cem`iyetine dâhil bulunmadığından cem`iyet nizâmnâmesinde vükelâ-yı devletin cem`iyet Meclis-i `Umûmîsi a`zâ-yı tabî`îyesinden olacaklarına dâ'ir olan karârın kendisine şümûlü olamaması [kapsamaması] ve bi'l-fi`il meclis-i mezkûra iştirâkı da tezâhür edememekle [meclise katıldığı görülmemekle] berâber Avrupa'da bulunduğu bir zamânda ta`yîn edildiği Nâfı`a Nezâretine kısa bir müddet devâm edüb tekrâr Avrupa'ya `azîmet etmek [gitmek] sûretiyle de kongrede verilen mukarrerâtdan uzak ve bî-haber [habersiz] kalması gibi ahvâlden Ahmed `İzzet ve `Osmân Nizâmî Paşalar hazerâtının [hazretlerinin] cem`iyet-i mezkûre ile `alâkaları ve cem`iyetin icrâ'âtına iştirâkları anlaşılamamış ve mahkemeye sevkleri içün kâfî derecede delîl mefkûd bulunmuş olduğundan [bulunmadığından] müşâr-ileyhümânın Usûl-ü Muhâkemât-ı Cezâ'îye Kânûnu'nun 123'ncü mâddesi ahkâmı mûcibince [hükümü gereğince] men`-i muhâkemelerine ve diğer maznûn-ı ileyhümâ Çürüksulu Mahmûd Paşa hazretleri ile Mâlîye Nâzır-ı esbakı Câvîd Bey hakkındaki tahkîkât henüz ikmâl edilememiş olmasına binâ'en ber-mûcib-i taleb müşâr-ileyh ile Câvîd Beye `â'id da`vânın tefrîkine [ayrılmasına] bi'l-ittifâk [oybirliğiyle] karâr verildi.
13 Ramazân 337 12 Hazîrân 335
İşbu karârın men`-i muhâkemeye dâ'ir olan mevâddı [hükmü] tasdîk olunur.[onaylanır]
Sâ minhü (?)
Dîvân-ı Harb-i `Örfî Re'îsi
Ferîk Nâzım
Re'îs - Efendi hazretleri, Müdde`î-yi `Umûmî iddi`âsını teşrîh edecek[açıklayacak], dikkat buyurunuz.
Müdde`î-yi `Umûmî Mu`âvinlerinden Ferîdûn Bey - Süleymân El-Bûstânî ve Oskan Efendilerle rüfekâ'sı [arkadaşları] hakkındaki da`vânın mu`âmele-yi gıyâbîye [kendileri olmasızın] icrâ' olunmak üzere tefrîkini ve hâzır-bi'l-meclis [huzurumuzda hazır] bulunan Şeyhü'l-islâm-ı esbak Es`ad Efendi hazretlerinin, mukaddemâ [önceden] der-miyân olunan [ortaya konan] taleb ve mütâla`ât dâ'iresinde, tevhîdiyle [birleştirilmesiyle] icrâ'-yı muhâkemesini [yargılanmasını] taleb ederim.<159Sa>
Re'îs - Müzâkere edelim. (Hey'et-i hâkime müzâkere odasına çekilir)
*
* *
(Hey'et-i hâkime mahkeme salonuna `avdet eder [döner])
Re'îs - (Zabıt Kâtibine hitâben) Okuyunuz.
(Zabıt Kâtibi okur):
KARÂR
Maznûn-ı `aleyhümden esbak Şeyhü'l-islâm Es`ad Efendinin hâl ü şânından [durumundan] muhtâc-ı mu`âyene olduğu anlaşıldığından müşâr-ileyh hakkındaki da`vânın tevhîdi bi'l-âhare nazar-ı te'emmüle alınmak [düşünülmek] üzere evvel emirde mu`âyene etdirilmesine ve Süleymân <159Sl> El-Bûstânî ve Oskan Efendilere `â'id olan da`vânın tevhîdi ile mûmâ-ileyhümânın da hâl-i firârda oldukları anlaşıldığından haklarında mu`âmele-yi gıyâbîye icrâ'sına müttefikan karâr verildi.
Re'îs - Vaktin `adem-i müsâ`adesine [izin vermemesine] binâ'en yevm-i âhere [başka bir güne] ta`lîk ediyoruz. [bırakıyoruz]
Muhâkemenin hitâmı
20 5
Takvîm-i Vekâyi` 3577, S. 157-159, Dördüncü Muhâkeme, 12 Hazîrân 1335