Konsolos Rößler’in dünkü telgrafı ise şöyledir:
“Tutuklanmak istenen Ermeni asker kaçakları Zeytun’da birkaç Türk jandarmayı öldürmüştü. Müslüman Maraş halkı açıkça bu fırsatı katliamlar için kullanmayı planladı ama bir Divan-ı Harp kurulacağının ilan edilmesi üzerine sessiz kaldı. Bir Alman misyoneri arabulucu olarak Maraş’tan Zeytun’a yollandı. Ahalinin elebaşıları teslim etmemesi halinde askeri operasyon düzenleneceği bildirildi. Bu durumda Maraş’taki sıradan Müslüman halkı zaptetmek pek kolay olmayacaktır. Taşkınlıklardan uzak durulması için en katı emirlerin verdirilmesini rica ederim. Maraş Ermeni halkı son derece barışçıdır. Zeytun’a karşı yapılacak darbe kısa sürede ve ezici bir güçle olmalıdır ki ayaklanmanın yayılması engellensin. Sekiz rahibeden oluşan misyon bir rahibeyi bana yollayarak Maraş’taki Almanları korumak için oraya gitmemi istedi. Seyahat için izninizi rica ediyorum. Sadece gidiş bile üç gün sürmektedir. Telle cevap verilmesi.”
Burada gerekli adımları atarak, Kayzerlik Konsolosu‘na Halep’te uygun bir vekil bırakmak ve kendisinin geçici olarak yerinde olmayacağını İskenderun Konsolosluğuna da bildirmek koşuluyla Maraş’a gitmesine izni verdim.