1915-03-13-DE-012
Türk :: de en tr
Home: www.armenocide.net
Link: http://www.armenocide.net/armenocide/armgende.nsf/$$AllDocs/1915-03-13-DE-012
Source: DE/PA-AA/BoKon/168
Publication: DuA Dok. 019 (gk.)
Embassy register: A53a/1915/1712
Edition: Ermeni Soykırımı 1915/16
Last updated: 04/22/2012


Adana Konsolosu’ndan (Büge) İstanbul Büyükelçisi’ne (Wangenheim)

Rapor



J. No. 2234

Adana, 13 Mart 1915

(Ek var)

Sayın Ekselanslarına Konsolosluk tarafından Ermeni kökenli yardımcı memur Simon Agabalian’in kaleme aldığı Dörtyol’da Ermenilerin çevirdiği entrikalar ile ilgili tasvirini içeren bu raporu sunmaktan en derin bağlılığımı bildirerek saygılarımla arz ederim.

Raporun güvenirliği ile ilgili herhangi bir sorumluluk alamayacağımı, ancak durumun olduğu gibi aktarıldığına inandığımı belirtmek isterim.

Bay Agabalian’in raporunun sonuç bölümünde ifade edilen Alman-Türk ilişkilerinin Osmanlı Hıristiyanlarını korumak açısından önemine ilişkin görüşün, onun kendi kişisel kanısıyla uyuşması çok zordur; dahası Almanya’nın koruyucu güç olarak asla söz konusu olmadığı yolundaki yaygın görüşle uyuşması daha da zordur.


Ek

Dörtyol’daki Huzursuzluklar


Dörtyol civarında az sayıdaki istisnalar dışında Ermeniler yaşamaktadır ve burası Türklerin yerleşim yerleriyle çevrelenmiştir. Halk geçimini sadece portakalcılık ile sağlamaktadır. Ancak bu yılki genel savaş nedeniyle emeklerinin tek ürününü satamadılar. Dörtyol halkı seferberlik sırasında ya orduya hizmet vermek, ya da “bedel” ödemek zorunda idi. İnsanlar parasızlık nedeniyle çaresiz kaldı. Bu nedenle insanların çoğu, neredeyse hepsi, orduya katılmak yerine askerlikten kaçtı. Asker kaçaklarından bazıları uzaklara gitti, ancak çoğu kendi yerleşim yerlerinde kaldı.

Bu durum ve çevrede oturan Türklerin Ermenilere karşı duydukları güvensizlik, özellikle de Dörtyol’da yaşayan Ermeniler kendilerini son kıyımda Türklere karşı savundukları için, hükümetin dikkatini onların [Ermenilerin-çev.] üzerine çekti.

Türk limanlarının İngiliz savaş gemileri tarafından vurulmasından sonra İngilizler rahat bir şekilde karaya çıkıp Dörtyol’daki Ermenilerden alışveriş yapmışlardır. Bazı Ermeniler, hükümetin her şeyi gözlediğini ve tek tek kişilerin davranışı nedeniyle bir gün herkesin sorumlu tutulacağını belirten diğer Ermenilerin itirazına rağmen, kazanç hırsıyla İngilizlerle ticari ilişki kurmuştur.

Buradaki Cizvit misyonerlerinden eğitim almış ve Ermeni okulunda Fransızca öğretmeni olarak çalışan, aynı zamanda da eski bir asker kaçağı olan Salcıyan adındaki kişi birkaç hafta önce Dörtyol’a gelmiş. Bu kişi iki yıldır Kıbrıs’ta yaşamakta olup muhtemelen İngilizlerin hizmetine girmiştir. Bir Ermeninin refakatinde İskenderun’dan Dörtyol’a gelmiş ve 6-7 gün burada kalmıştır. Amacının burada yaşayanları İngilizlerin hizmetinde çalışmaya kazanmak olduğunu neredeyse kesin olarak söyleyebilmekteyiz. Bunu ne kadar başardığını ise kesin olarak bilemiyoruz. Bazı tüccarlar Salcıyan’ın bu çabasını genel durumla ilişkili olmayan kişisel bir misyon olarak değerlendiriyor. Yörenin ileri gelenleri tüm bu olanlardan haberdar olmamış, bazıları ise orada bile bulunmamış.

Salcıyan kimlik belgeleri düzenleyerek kendisini tüccar olarak tanıtmış. Polis bile bu kişinin burada bulunduğundan haberdar olmuş. Salcıyan İngiliz gemisine geri döndükten sonra, polis bir rastlantı sonucu bu sahte tüccara yönelmiş ancak sadece refakatçisini tutuklayabilmiş.

Bundan birkaç gün sonra Ocaklı’dan Köşkeryan adlı bir başka Ermeni İngiliz savaş gemisinden karaya çıkmış. Köşkeryan, karısı türklerin kıyımı esnasında öldürüldüğünden beri yurtdışında bulunuyormuş. Bu kişinin yanında 40 Lira taşıdığı söyleniyor.

Tüm bu süreç ve olaylardan Ermenilerin gizli bir plan ya da devrim yapmak için herhangi bir örgütlenme içinde olduğu sonucu çıkarılamaz. Kesin olan şu ki, savaş gemilerinin görünmesi ve saldırıya geçmesi durumunda genelinde buradaki Hıristiyanların çoğunluğu ve özelinde Ermeniler tarafından sevinçle karşılanacaktır. İngiliz ya da Fransızlar karaya çıkmayı başarırlarsa buradaki tüm Hıristiyanlar bunu coşkuyla karşılayacaktır.

Komşu yerleşim yerlerinde yaşayan Türklerin herhangi bir olayın meydana gelmesinden sakınmak amacıyla ve asker kaçaklarının yakalanması için Dörtyol’da yaşayan Ermenilerin tasfiyesi için yaptıkları acil talep üzerine, hükümet bir gecede tüm [Ermeni-çev.] erkekleri tutuklamış ve bölgeden uzaklaştırmıştır. (Ermeni erkekler-çev.) sıkı gözetim altında Halep’e gönderilmiş, burada da yol yapım işlerinde çalıştırılmıştır. Tutuklama sırasında Ermeniler tam bir itaat göstermiş ve hükümete karşı direniş göstermemişlerdir. Kaçma girişiminde bulunan üç kişi vurularak öldürülmüştür. Bunlar da ateşli silah kullanmaya teşebbüs etmemişler.

Ermenilerin silahlanması konusunda kesin bir şey bilinmiyor. Daha ayrıntılı bilgiye yapılacak olan araştırma sonucu ulaşılacaktır.

Ermeniler direnmeden teslim olduğu ve böylece kendisini eleştirenlerin (Osmaniye’deki Akiah Bey de dahil olmak üzere) korkusunun yersiz olduğu kanıtlandığı için, Adana Valisi‘nin memnuniyetini ifade ettiği de söyleniyor.

Askeri görevliler tutuklama sırasında herhangi bir kötü muamele ve aşırılık yapmadı. Dörtyol’da kalan çoğunlukla kadın ve çocukların durumu henüz endişe duyulacak halde değil. Yoksulluk ülkenin her yerinde görülen bir olgu.

Ermeni cemaati ile temsilcileri ve cemaat başkanı ile Katolikos meydana gelen olayların sıradan izleyicileridirler ve bireylerin her türlü dikkatsiz eylemlerini kınıyorlar. Bunu ise sadece çaresiz kadın ve çocukların yardımına koşmak için yapıyorlar, bunun dışında çekingen davranıp savaş mahkemesinin kararını bekliyorlar.

Orda burda kıyımdan da söz ediliyor. Ancak Türklerin Almanlarla müttefik olmasının iyi bir rastlantı olduğu düşüncesi de paylaşılıyor. Onların [Almanların-çev.] her türlü sertliği ve haksız muameleyi kınayacağı ve yapılmasını imkansız hale getireceği düşünülüyor.

Yabancı propagandalar hakkında elimizde hiçbir bilgi yok. Bay Chambers sadece kilise propagandası yapıyor. Ermenilerin Gregoryan mezhebi üyelerince kıyım sırasında ve sonrasında Ermenilerin aleyhinde konuştuğu ve bilgi verdiği gerekçesiyle sadece sevilmemekle kalmıyor, fanatik Protestan söylemleriyle ortaya çıktığı için kendisinden sakınılyor da. O daha çok Protestan Ermeniler üzerinde etkili ve Ermeni cemaati başkanı ile toplumsal bir iletişimi dahi yok.

Adana, 12 Mart 1915


S. Agabalian


Copyright © 1995-2024 Wolfgang & Sigrid Gust (Ed.): www.armenocide.net A Documentation of the Armenian Genocide in World War I. All rights reserved